Ateş düştüğü yeri yakmasın artık…

İçim yanıyor, gözlerim donuk bakıyor. İzlediğim hiç bir şeye dinlediğim hiç bir kimseye aldırış etmiyorum. Kimi zaman gülüyorum kimi zaman sadece bakıyorum. Bütün bunlar olurken ellerimi fark ediyorum. Yumruk yumruk duruyorlar sağ ve sol yanımda. Sıkı sıkı yumruk yapmışım bilinçsiz. içimden yükselen çığlığımı bastırmaya uğraşırken başım ağrıyor. Bir yerleri, birilerini yumruklamak kırıp dökmek istiyorum Susuyorum, sessizce yürüyorum. Gözlerimden akan yaşlara engel olamıyorum. Hiç durmadan akıyorlar, nehir gibi sel gibi. Ama rahatlıyorum, Artık başım ağrımıyor. İçimdeki cehennem ateşini söndüremiyor gözyaşlarım ama beynime hakim oluyor. Mantığım durduruyor beni…

Dinliyorum her zamanki laf salatalarını. “Allah’ım” diyorum “hep mi aynı şeyler olmak zorunda, hep mi aynı laflar edilmek zorunda” 2007’de Şırnak ve Hakkari, 2010 ve 2011 ‘de Diyarbakır, Şemdinli ve daha iki ay önce gene Çukurca’da hain bir pusuda şehit olan on bir askerimiz….

Bitmeyen ve devam eden olayları ve şehitleri düşünüyorum. Analarını, babalarını, eşlerini, çocuklarını…. Hepsinden sonra ağzının içine baktığınız adamların lafları hep aynı. “Misliyle intikamımız alınacak, kanımız yerde kalmayacak”… Kan toprağa karıştı. Yerde kalmasına bile razı olduk ama yapılan hiç bir icraatı göremedik. Göreceğimiz de yok… Kandırmayın insanları. Teröre taviz veren ülkeler kaybederler. Bunun için çok okumuş terör uzmanı denen geri zekalılara “terörle nasıl mücadele edilir?” diye sormanıza gerek yok. Dağdaki çoban bile en mantıklı bir şekilde gerekçelerini açıklar.. Teröristleri kapılarda karşılayan zihniyetle buraya kadar olur işte. Geç bile kaldılar. Bana bu kadar taviz verilse yarın ülke yönetimine talip olmaya kalkardım. Siz eli silahlı adama neredeyse ülkeyi gelin beraber yönetelim diyeceksiniz.  Binlerce insanın katiline aylarca bakıp besleyeceksiniz sonra da örgüte talimat göndermesine izin vereceksiniz. Kapalı kapılar arkasında kimlerin pazarlığını yaptığınızın hesabını vermeden intikam yemini edemezsiniz. Komik oluyorsunuz, sadece komik.

Artık basın açıklaması yapmanın da, orda burda hamasi laflar etmenin de hiç bir anlamı yok. Artık susacaksınız ve sürekli sindirdiğiniz halkın vereceği tepkiyi sineye çekeceksiniz. Artık olacaklara sıcak odalarınızdan değil çatışmaların devam ettiği meydanlardan müdahale edeceksiniz. Artık oradaki gariban askerin sırtından ülke yönetmeyeceksiniz. Oraya gidecek ve onların arkasında durduğunuzu hissettireceksiniz. Artık askerlerinizi tutuklamaktan vazgeçecek askere silah çekenleri tutuklayacaksınız…

Bu mesele Kürt meselesi değildir. Kürtler artık bir grup geri zekalının peşinden gitmekten vaz geçmelidir. Akıllarını başlarına toplamazlarsa bu ülkede yaşanacak bir ortam da kalmayacaktır. Kürt haklarını gider ararlar dünyanın bilmem neresinde. O zamanda insanlar sadece gülerler…

Şimdi serbestsiniz bana ne istiyorsanız söyleyebilirsiniz. Çünkü en ağır laflarınız en sert eleştirileriniz bile yüzümdeki ifadeyi değiştiremeyecek.

Ülke, millet, devlet olarak hepimizin başı sağ olsun. Bugün yas ilan edilmesi gereken bir gün ama göreceksiniz bu olaylar yaşanmış ve bitmiş olacak yarın sabaha kadar. Yazıklar olsun…