>Ertelenen hayatlar…

>Elektrik faturası, su faturası, gaz faturası, ev kirası, her nevi telefon ve tv faturaları, kredi kartları, arabanın vergisi, sigortalar, kaskolar, bilumum aidatlar…. Televizyonlarda devamlı dönüp duran, bize katılın emekli olunca yelkenli ile dünyayı dolaşın, diyen reklamlardan gaza gelip emeklilik programına dahil oldunuz..Al bir fatura daha.. Sonra bir doğal felaket oluyor devlet diyorki… birbirimize yardım edelim.. tabii diyorsunuz bugün onlara yarın bana.. 1 yıl süreli ÖTV diye birşey koyuyor.. bakıyorsunuz 10 yıl olmuş ve bu 1 yıl süreli ÖTV her yıl katlanarak artıyor..Aman Allah’ım nerede ve ne için yaşıyoruz…

Bir işimiz olsun olmasın bu faturaların büyük bir bölümünü ödemek zorundayız. Daha sağlık harcamalarından bahsetmedim bile..peki bunların hangisinden vazgeçebiliriz..Mesela elektrik olmasın, yada telefona ne gerek var.. en fazla 3 gün. Sonra tekrar bağlatmak için kuyruklarda fırça yiyerek bekleşirsiniz. İşin ilgincide bu ya. hem para veriyorsunuz hemde sürekli beceriksiz ve salak muamelesi görüyorsunuz fatura ödemek için gittiğiniz bilimum kurumlarda..

Küçük bir çocukken önünüze bir yığın hedef konuyor.. Neden?? Büyüyüp adam olmak, yani iş sahibi olmak için. Peki iş sahibi olunca ne olacak..fatura ödemekle mükellef bir vatandaş olacaksınız. Kazanacaksınız ve hepsini maaşınızı görmeden dağıtacaksınız.. Kalan olursada biriktirip araba yada ev alacaksınız..tabii ömrünüz yeterse.. O da yetmedi vazgeçiyorsunuz bir takım zevklerinizden karın tokluğu hesabına.. Üç beş kuruş biriktirelim diye, onuda veriyorsunuz sevdiğiniz bir dostunuza darda kaldığı bir zamanda.. oda geri gelmiyor.. Off!! İnsanın bazen taş devrine dönesi geliyor..

Adam oluş sebebimiz sadece bize uzatılan faturaları ödemekteki başarımızdan geçiyor. Bunlarla uğraşarak neleri ertelemiyoruz ki. Hepsinden önce hayatı erteliyoruz emeklilik yıllarına. Sonra emekli oluyoruz ama nerede o eski adam yada kadın. ..Nerede o enerji..Ne enerjisi size gençlik yıllarından kalan bir yığın hastalık, bir yığın ağrı ve telefi edilemez bir yorgunluk.. Hadi emekli oldunuz yaşayın bunlarla.. Haa bu arada yıllarca ödeyip özel emekli olacağınız sistemden de emekli oluyorsunuz. Onlarda size şehirler arası bir otobüs bileti alacak kadar para veriyorlar, yelkenli ile dünyayı dolaşma hayaliniz torunlarınıza miras kalıyor.. Gerçi emekli olupta ikinci bir iş yapmadan; devam eden faturaları da ödeyemezsiniz. O zaman nereye erteliyoruz hayatı.. Bilinmeyen kimsenin dönmediği yerlere.. Ölüyoruz be ölüyoruz fatura ödeye ödeye.. Ödemiyecekmiyiz?… tabii ödeyeceğiz ama birazda yaşasak, birazda hayatın içinde olsak, birazda bizde dünyanın tadına varsak.. Ama olsun be buda yeter bize.. Gülümseyelim, sevelim sevilelim, sağlığımız yerinde olsun, aç değil açıkta değiliz… gibi avuntularla idare etmeye devam..

Olmaz demeyin.. vazgeçmeyin..ertelemeyin..Bugünden başlayın kendiniz için bir şeyler yapmaya..En azından çıkın evinizden..Atlayın gidin en çok özlediğiniz yere, yada olmak istediğiniz yere..Ama uçmayın fazlada..
Hadi ben çıkıyorum boğaza, hava almaya… şimdilik bundan para almıyorlar….
Ertelediğiniz hiçbir şeyi bir daha o anki duygu ile yaşayamayacaksınız….